Ömür denilen bir zıtlık döngüsü; dün bugünü bekledik, bugün de yarını bekliyoruz. Sonra yarın olunca bugünü, bugün de dünü özlüyoruz.
Yadigar-ı Şef
Ömür denilen bir zıtlık döngüsü; dün bugünü bekledik, bugün de yarını bekliyoruz. Sonra yarın olunca bugünü, bugün de dünü özlüyoruz.
Yadigar-ı Şef
Belki de mutluluk her bir 'keşke' içerisinde gizli olan bir 'iyiki'yi görebildiğimiz an başlar. Başlar mı?
Yadigar-ı Şef
Eskiden içim ağlarken dışım gülerdi, satırlara savururdum dertleri, kederleri ve bir rahatlık sarardı. Şimdi içim ağlıyor mu diye soruyorum kendime, hayır diyor. Mutlu musun diye soruyorum, ona da aynı cevabı alıyorum. Şunu yapmak ister misin diyorum, hayır istemiyor. İçten içe doluyum; ama satırlara bile savuramıyorum derdimi. Yazarak bile rahatlayamayacağım kadar nasıl ve neden doldum acaba?
Yazamayacak kıvama geldim galiba yavaş yavaş...
Yadigar-ı Şef
Uzaklara gitmeli,
Elveda bile demeden, hiç düşünmeden,
Sadece gitmeli,
Uzaklaşırken arkaya dönüp bakmadan,
Yalnızlıktan bile uzaklara gitmeli, koşarak..
Ta ki kendi yokluğunla buluşana kadar,
Gitmeli, sadece gitmeli
Ardında kalan isminin belki bir kaç yıl ömrü olur.
Ama dert etme o da sana gelir bir gün,
Gelmeli bir gün,
Gitmeli ve belki de bir gün tekrar gelmeli,
Gitmeli ve gelmeli
Git,
Gel.
Yadigar-ı Şef